Bizim şarkımızı kulağımıza söyleyecek kimse yok, hatta ubıhçamız yok artık, hangi notalarımızın eksildiğini bile bilmiyoruz.
MilliyetГ§i deДџilim, milliyetГ§iliДџin dГјЕџГјnsel temellerine hiГ§ yakД±n deДџilim ve В insanД± insan olmaktan uzaklaЕџtД±ran tehlikeli sularda dolaЕџmak anlamД±naВ geldiДџini dГјЕџГјnГјyorum…, ama gerГ§ek Еџu ki; Suriye’ye dГјЕџen her Еџarapnel parГ§asД±ndadД±r kulaДџД±m. Sadece bu savaЕџ deДџil, bГјtГјn savaЕџ haberleri,В bir yerlerde birilerinin ellerini ovuЕџturduДџunu, insan pahasД±na gГјcГјn, paranД±n, iktidarД±n el deДџiЕџtirdiДџini dГјЕџГјndГјrГјyor bana. 20 aydД±r Suriye’de sГјrmekte olan savaЕџ da yГ¶redeki ve dГјnyadaki benzerleri gibi adД± her ne baharД± olursa olsunВ aynД± oyunun bir parГ§asД± olmalД±. Makro ekonomik grafiklerde iki eДџrinin kesiЕџim noktalarД± arasД±nda kalan вЂküçücГјk’ marjlar belki de Г¶ДџretildiДџi kadar küçük deДџil, В belki de iktidarД±n dili deДџiЕџti. BГјyГјk bir oyun olmalД± bu. Detroit’deki otomotiv devlerinin çökГјЕџГјyle bir ilgisi olmalД± mesela, ya da, dГјnyanД±n globalleЕџen, globalleЕџemeyen halleri ile.
1864 ve sonrasД±ndaki göçlerle Suriye’ye yerleЕџtirilmiЕџ binlerce Г‡erkes diДџer halklarla birlikte bu savaЕџД±n iГ§erisinde. GerГ§ek Еџu ki; yГ¶reye iliЕџkin duyduДџum her haberdeВ sГјrgГјnle В ilgili fotoДџraflar doluЕџuyor zihnime. Suriye’ye ilk yerleЕџtirilenlerin de ikinci göçle gelenlerin de tД±pkД± Osmanlı’nД±n diДџer bГ¶lgelerine yerleЕџtirilen Г‡erkesler gibiВ farklД± etnik gruplarД±n arasД±na ve Д±sД±nma olasД±lД±ДџД± olan hatlara yerleЕџtirilmiЕџ olduklarД±nД± bilmek canД±mД± yakД±yor. Belli ki;В iktidarД±n göçmenlere minnetlerini gГ¶sterme olanaДџД± tanД±masД± farklД± biГ§imlerde olmuЕџ ama bu вЂolanak’ mutlaka tanД±nmД±Еџ. TД±pkД± kendini inkar etme, вЂmedeniyet’’e biat etme olanaklarД±nД±n diДџer halklarla birlikte Г‡erkeslere de tanД±nmД±Еџ olmasД± gibi. Д°ktidarД±n dili sГјrekli deДџiЕџiyor. Г‡arlД±k Rusyası’ nД±n dilinden konuЕџmuyor artД±k, Osmanlı’nД±n dili de deДџil bu savaЕџ. AslД±na bakarsanД±z sadece savaЕџta deДџil вЂbarış’ta da farklД± bir dil konuЕџuyor. Mesela 78’lerdeki dil de deДџil bu. Kim ilerici, kim gerici, kim saДџcД± kim solcu, kim iktidar, kim muhalefet, kim bahar, kim kış…sorularД±na yanД±t vermek ve hatta bazen yanД±tД±n muhattabД±nД± tarif etmek bu dili Г§alД±ЕџmayД± ve iyi okumayД± gerektiriyor.
Afrikada bir kabilede doğan bebeklerle ilgili hikayeyi duymuşsunuzdur bazılarınız. Bebek doğduğunda kabiledeki kadınlar onu alıp ormana giderler ve bebekten ilham alarak ona doğaçlama bir müzik yaparlar. O bebeğin şarkısı olur bu ve hayatta ne zaman ayağı takılsa etrafındakiler o insana kendisini, kim olduğunu hatırlatmak üzere bu şarkıyı söylerler.
Bizim şarkımızı kulağımıza söyleyecek kimse yok, hatta ubıhçamız yok artık, hangi notalarımızın eksildiğini bile bilmiyoruz.  Söylenmesini istemeyen, müdahil olan da çok belki.  Bu şarkının bu coğrafyada söylenmesinden kazanç sağlayacak dünya dengeleri de yok üstelik bizim için. Biz kendi ayaklarımız üzerine kalkıyor ve kendimiz söylüyoruz şarkımızı, mırıldanıyoruz, hatırlıyoruz. Önce belki uzun uzun kendi sesimizi dinlemeliyiz, sonra biraz yükseltmeli, zenginleştirmeli sonra diğer seslerle birlikte nasıl bir müzik oluşturduğuna bakmalıyız..
Gerçi kaosun da işlevi vardır ama farklı melodilerin bir arada söylenmesi kaos yaratmaz her zaman ve çok sesli  müzik evrenseldir. Doğada, yeşilin, mavinin, sarının, kırmızının kendini gerçekleştirmesi kaos yaratmamış olmalı ki halen yaşamaya devam edebiliyoruz. Bütün çiçeklerin lacivert açmasını istediğinizde, diğer renkleri oluşturan değerler, yaşanmışlıklar, zenginlikler, belki bugüne kadar hiç görülmemiş, tanımlanamamış renklere ulaşabilecek ipuçları kaybolur, Kaybolan sadece diğer renkler değildir. Aslında lacivert de eksilir.
Bu özel durumdaki nedenleri tartışılır elbet ama anlaşılan okullarda bildiğimiz biçimiyle tek tip forma olmayacak artık, cezaevlerindeki ve dışarıdaki direnişlerden pek çoğu tek tipe, tek tipleştirmeye karşı olmuştur. Önemlidir tek tip olmak ya da olmamak. Tek tip olsanız da olmasanız da, tek tip olunmasını isteseniz de istemeseniz de politik bir seçim yapmış olursunuz. Yalınlaşmak değil yoksullaşmaktır tek tipleşmek. Faşizmin çok yüksek binalar yapıp insanı içinde küçücük görmek istemesi nasıl sadece mimari değil politik bir durum ise tek tip olmak da öyle politiktir. Bu nedenle kimliğe sahip çıkma meselesi önemlidir, İnkarın ve yabancılaşmanın karşıtıdır ve tek tipleştirmeye karşı olan herkes içindir bizim şarkımız.
ABD’li aktivist İYAD YOUGHAR;
“Biz herkese yüreğimizi açtık. Kendimiz için bu zamana kadar hiçbir şey istemedik. Fakat bir ülke kurmak isteyenler, bir parça bencil olmak zorundadırlar. Biz Çerkesya’yı kurmak istiyoruz!”
http://www.cherkessia.net/author_article_detail.php?article_id=3474
Güzel söyledi adam.
Eğer kendini savunamazsan asıl o zaman Faşizm olur.
Sana dayatılan faşizme boyun eğersen asıl o zaman faşist olunur.
Her şey bir yana Çerkes milliyetçiliğinin bizdeki yansıması Yurtseverlik.
Kendimiz olamazsak, başkası olacağız.
Nevrotik olacağız.
Kendimize yabancılaşacağız.
Bizim Çerkes olma mecburiyetimiz, insan olmak, vicdan sahibi olmak demektir.
Bu hafta sonuna Guşips’ı okuyarak başladım ve Birgül Hanım sizin yazınızdı ilkim.Çok etkileyiciydi, bilincine,yüreğine ve kalemine sağlık,sevgiler,selamlar.